14 Ekim 2006

"e-Eğitim"i Keşfe Çıkmaya Var Mısınız?

"e-Eğitim"i keşfe çıkmaya var mısınız? Her türlü sorunuz için istediğiniz zaman benimle iletişime geçebilirsiniz, mutluluk duyarım.

"e-Eğitim" konusunda işin uzmanına kulak verelim. Aşağıdaki makaleyi Bilge Adam Kurumsal e-Eğitim Bölümünden Zeynep Şahin kaleme aldı.


E-öğrenme Yatırım Getirisini Nasıl Artırıyor?

Geçtiğimiz yıllarda, şirketler eğitim konusuna bir yatırımdan daha çok zorunlu bir harcama olarak bakıyorlardı. Fakat bugün, şirketler eğitime, yaptıkları bir yatırım gözüyle bakmaya başladılar.

Eğitimin şirketinize kattığı değeri ölçmek için yatırım getirisine bakmak gerekmektedir. Yatırım getirisini artırmanın ve masrafları düşürmenin bir yolu eğitimde e-öğrenmeyi tercih etmektir. Çünkü e-öğrenme;

  • Öğrenme zamanını azaltır, zamandan tasarruf sağlar,
  • Eğitimlere katılmak için yapılacak seyahat masraflarını en aza indirir,
  • Coğrafi olarak dağınık yerleşmiş çalışanların ihtiyaçlarını karşılar,
  • İş dışında geçirilen zamanı azaltır,
  • Uygun maliyetlidir,
  • Daha tutarlı eğitim içeriği sunmayı sağlar,
  • Kişiselleştirilmiş eğitim imkanı sağlar.

E-öğrenmenin sağladığı bu faydalara daha yakından bakalım.

E-öğrenme, zamandan tasarruf sağlar

Kullanıcılar, e-öğrenme sayesinde belirli bir eğitimi sınıf içinde alacakları süreden çok daha kısa bir sürede tamamlayabilirler.

Eğitimlere katılmak için yapılacak seyahat masraflarını en aza indirir

Şirket dışında ya da şehir dışında yapılacak eğitimlere katılmak zamanınızı almanın yanı sıra şirkete seyahat masrafı olarak da yansıyacaktır. Şirketler e-öğrenme sayesinde tüm bu masrafları en aza indirebilirler.

Coğrafi olarak dağınık yerleşmiş çalışanların ihtiyaçlarını karşılar

E-öğrenme yerden ve zamandan bağımsızdır. Bu özelliği sayesinde coğrafi olarak dağınık yerleşmiş çalışanların eğitimleri için idealdir.

İş dışında geçirilen zamanı azaltır

Örneğin; A şirketi, 200 çalışanının 5 gün devam edecek bir eğitime katılmasını istiyor. Bu 200 çalışanın günde toplam 10 parça ürettiğini ve her parçanın 5000 lira olduğunu varsayalım. Her çalışanın da saat ücreti olarak 15 lira aldığını düşünelim.

A şirketi 200 çalışanına 5 günlük süre karşılığında,

200 çalışan X 5 gün X 8 saat X 15 lira = 120.000 lira ödeme yapmak zorundadır.

(Bir çalışanın bir günde 8 saat çalışıldığı varsayılmıştır.)

Bu çalışanlar bu süreyi şirket dışında eğitimde geçirmeleri yerine e-öğrenme ile çok daha kısa bir sürede istedikleri yerde, bu eğitimi tamamlayabilme şansına sahiptirler. E-öğrenmenin sağlayacağı eğitim süresindeki % 40’lık bir düşüş, A şirketinin çalışanlarının eğitim aldıkları zaman için ödemesi gereken 120.000 lirayı

120.000 – (120.000 X % 40) = 72.000 liraya düşürür.

Bu 200 çalışanın 5 günlerini şirket dışında geçirmeselerdi, 5 günde
5 gün X 10 parça = 50 parça üretmeleri beklenmekteydi.

Bu 50 parça, A şirketine

50 parça X 5000 lira = 250.000 lira kar getirecekti.

Bu çalışanların e-öğrenme ile iş dışında geçirdikleri süreyi % 40 oranında düşürdüğünü düşünürsek, 250.000 yerine

250.000 – (250.000 X % 40) = 150.000 lira kar sağlanacaktı.

Toplamda, 200 çalışanının şirket dışındaki 5 günlük eğitimi, A şirketine

120.000 + 250.000 = 370.000 liraya mal olacakken,
72.000 + 100.000 = 172.000 liraya mal olacaktır.

Uygun maliyetlidir

Bir şirket, tüm çalışanlarına bir eğitim vermek istediğinde, sınıf ve eğitmen organizasyonu yapmak zorundadır. Bu şirketin farklı şehirlerde çalışanları olduğu düşünülürse bu organizasyon daha da zorlaşacaktır. Eğitimi alacak çalışan sayısı çoğaldıkça maliyet de o oranda artacaktır. Fakat bu şirket, aynı eğitimi çalışanlarına e-öğrenme vasıtası ile verdiğinde maliyetleri azalacaktır. Eğitimi alacak kişilerin sayısının artması da maliyeti etkilemeyecektir.

Daha tutarlı eğitim içeriği sunmayı sağlar

Sınıf içi eğitimlerde eğitmen canlı bir performans sergilediği için eğitim her zaman aynı verimlilikte geçmeyebilir. Eğitmenin rahatsızlığı, moralinin bozuk olması gibi pek çok etmen eğitime zarar verebilir. Eğitim canlı olarak gerçekleştiği için eğitmenin kendi performansını değerlendirip, anında değişiklik yapabilmesi de mümkün değildir. Bir gün çok verimli geçen bir eğitim bir başka gün verimsiz geçebilir.

Fakat e-öğrenme ile eğitimler oluşturulurken, sağlam bir analiz sürecinden geçtiği ve defalarca kontrol edildiği için içeriğin en mükemmel şekilde sunulması sağlanmaktadır. Bu şekilde e-öğrenme ile daha tutarlı eğitim içeriği sunmak mümkün olmaktadır.

Kişiselleştirilmiş eğitim imkanı sağlar

Sınıf içi eğitimlerde eğitmen sınıftaki çoğunluğun seviyesine göre ilerlemek zorundadır. Katılımcılardan biri konuyu anlamakta zorlandığında, yaşadığı bu zorluğu belirtene kadar, eğitmen durumdan habersiz olacak ve anlatımına devam edecektir. Bu katılımcı çektiği zorluğu bildirse dahi, eğitmen çoğu zaman sınıfın çoğunluğuna göre hareket etmek zorunda kalabilir. Özetle, sınıf içi eğitimlerde eğitmenin her katılımcının anlama yeteneğine ve hızına göre hareket etmek gibi bir lüksü bulunmamaktadır.

Ancak e-öğrenme sayesinde kişiler istedikleri hızda ilerleyebilir, anlamadıkları konuları tekrar edebilirler. Aynı zamanda, ön testler hazırlanarak, kişinin bilgisi ölçülebilir ve eğitimin sadece ihtiyacı olan kısmını alması sağlanabilir. Kişi her bölümü tamamladığında bilgisini ölçer, eğer başarılı olursa, yeni bölüme geçip devam eder, başarılı olamazsa aynı bölümü tekrar etme şansına sahiptir. E-öğrenme, bu özelliği sayesinde kişilere geleneksel eğitimden daha kişiselleştirilmiş bir eğitim imkanı sunmaktadır.

Ayrıca, şirket bir çalışanına bir eğitim aldırdıktan sonra bu kişinin işten ayrılması söz konusu olabilir. Bu kişinin yerini alacak kişinin de aynı şekilde bu eğitimi alması gerekmektedir. E-öğrenme sayesinde yeni gelen çalışan kısa sürede ve maliyetsiz olarak eğitimini tamamlayabilmektedir. Bu da iş gücü devrinin yüksek olduğu şirketlerde e-öğrenmenin ideal olduğunu göstermektedir.

Özetle, e-öğrenme şirket çalışanlarının daha hızlı ve etkin bir şekilde eğitim almalarını sağlamakta, bu fayda da yatırım getirisi olarak yansımaktadır.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home